Tarım ve Orman Bakanlığımızdan yapılan açıklamaya göre; Türkiye'de tarımda sigortalanan alan 2022'de bir önceki yıla göre % 21 artarak 34,9 milyon dekara ve poliçe sayısı da % 22 artışla 3,1 milyona ulaştı.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Samsun İl Tarım ve Orman Müdürümüz İbrahim Sağlam: "Daha önce de pek çok kere ifade ettiğimiz üzere, Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM), üreticileri iklim değişikliği ve doğal afetlere karşı koruyor. Devlet- özel sektör- sivil toplum işbirliğinde faaliyet gösteren ve kar amacı gütmeyen bu oluşum, doğal afetler nedeniyle ortaya çıkabilecek verim ve kalite kaybı riskini, Devletimizin yüksek orandaki prim desteğiyle teminat altına alarak, çiftçinin tarımsal üretimi güvenle sürdürmesini sağlıyor.
Sigortalı alan büyüklüğü, poliçe sayısı ve toplanan prim miktarı her yıl artış gösteren TARSİM'de, Bakanlığımız verilerine göre 2022'de (bir önceki yıla göre); sigortalı alan % 21 artarak 34,9 milyon dekara, poliçe sayısı % 22 artarak 3,1 milyona ve toplanan prim ise % 92 artarak 9 milyar TL'ye ulaştı. 2022'de doğal afetlerden etkilenen üreticilere ödenen tazminat tutarı ise % 30 artışla 3,7 milyar TL oldu. Sigorta bedeli 296 milyar TL, Devlet prim desteği ise 4,8 milyar TL olarak gerçekleşirken; böylelikle 2006'dan bu yana sağlanan Devlet prim desteği de 13,6 milyar TL'ye yükseldi.
Devlet Destekli Tarım Sigortaları (TARSİM) kapsamında Samsun İlimizde; 2022 yılı itibarıyla mevcut Poliçe Sayısı 59 bin 577 adet, Devletin Samsunlu çiftçilerimiz için ödediği prim desteği ise 41 milyon 114 bin 922 TL ve İlimizde doğal afetlerden zarar gören çiftçilerimize ödenen tazminat tutarı da toplamda 12 milyon 293 bin 650 TL olarak gerçekleşmiştir. Gerek Türkiye geneli ve gerekse İlimiz rakamları ışığında diyebiliriz ki TARSİM, 16 yılda 40 yıldan fazla süredir bu alanda faaliyet gösteren Avrupa ülkelerinin sigortalılık oranlarını yakalamıştır.
Sayın Bakanımızın da her fırsatta ifade ettiği üzere, Camia olarak bizler tarımı gıda güvenliği açısından bir milli güvenlik meselesi olarak görüyor ve işimizi de bu sorumluluk bilinciyle yapıyoruz. Zira gıda ve gıda güvenliği, küresel çerçevede sadece bugünü değil, geleceğimizi de ilgilendirmekte. Bakanlığımızın destekleyici politikaları ve üreticilerimizin çabaları sayesinde, önce pandemi ve sonra da küresel kriz ortamında Dünya ülkelerine kıyasla iyi bir sınav verdik diye düşünüyorum.
Takdir edersiniz ki iklim değişikliği sonrası artan risklerle üreticilerimizin tek başına üstesinden gelmeleri ve doğaya karşı koyabilmelerinin mümkünü yoktur. Özellikle de ülkemizde tarımsal üretimin temelini oluşturan küçük aile işletmeleri maalesef bu tür olumsuzluklara karşı daha kırılgan bir yapıdadır. Bu nedenledir ki; sıklığı ve şiddeti artan don, dolu, aşırı yağış kuraklık gibi risklerin tahribatını üreticilerimizin tek başlarına omuzlamaması için Devlet destekli tarım sigortalarını muhakkak yaptırmalarını öneriyoruz." dedi.