Samsun'da ilk yerleşim tarih öncesi dönemlere kadar uzanmaktadır. Araştırmalar sonucunda Samsun yöresinde ilk yerleşimin Tekkeköy'ün 14 km doğusunda yer aldığı bilinmektedir. İskitler Karadeniz kıyılarında ticareti geliştirmek amacıyla ilk kolonilerini kurmuşlardır (İÖ 670). Birer İyonya kolonisi olan bu yerlerde ticaret arttıkça zenginlik meydana gelmiştir. Roma İmparatoru I. Konstantinus'un fermanı ile Hıristiyanlığın Roma Devletinin resmi dini haline gelmesi Samsun'u etkileyen önemli bir olay olmuştur. Bizans döneminde (İS 395) Samsun, merkezi Niksar'da olan Polemoniacus vilayetinde kalıyordu. 892 yılında Abbasilerce ele geçirilen Samsun ili, fazla kalmadan tekrar Bizanslılar'a geçmiştir. 1071 Malazgirt zaferi ile Anadolu kapılarının Türklere açılmasından sonra, Anadolu'nun fethi ile görevli Melik Danişmentgazi'nin beyliğinin denetimine girmiştir.
II. Kılıçarslan'ın 1185'te topraklarını oğullarına paylaştırması döneminde Samsun Selçuklu egemenliğine girmiştir. Samsun Türk beldesi olduktan sonra Hıristiyan Amisos alarak kalan yukarı kale, 14. yy.dan itibaren Ceneviz kolonisi olarak 200 yıl kadar yaşamıştır. Samsun 1418'de Amisos'un, 1428'de ise Çarşamba'nın ele geçmesi ile Osmanlı yönetimine geçmiştir. Osmanlı Rumbeylerbeyi Karasamsun'u kuşatmış ve yıkmıştır. Osmanlı hükümdarı Mehmet Çelebi ordu ve donanması ile Samsun'a gelmiş ve Candaroğulları Hızır Bey'den kenti teslim almıştır. Osmanlı topraklarına katılan Samsun, Canik bölgesinin merkezi olmuştur.
Samsun. 19. yüzyılın ilk yarısında sürekli olarak Canik Hazinedaroğullarının yönetiminde kalmıştır. 1869'da çıkan bir yangında kentin tümü yanmış, ancak zengin bir ticaret merkezi olan Samsun çabuk kalkınmıştır. 1. Dünya Savaşından sonra parçalanan ve düşmanlar tarafından istila edilen vatanımızı kurtarmak için harekete geçen Mustafa Kemal Paşa, ordu müfettişi sıfatıyla Bandırma vapuruyla, Karadeniz'de üç gün yolculuk yaptıktan sonra, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak basarak Milli Mücadelenin ilk adımını atmıştır.